Boston’da yeni bir binaya taşınan Elkus Manfredi Architects, yeni ofislerinin tasarımında sanattan ilham almış.
Eski bir askeri karargah olan ofiste pek çok işlevsiz boş duvar bulunuyormuş. Ne var ki bu boş duvarları kendi projeleriyle doldurmak istemeyen ekip, stüdyonun farklı fikirler için bir merkez haline gelmesini amaçlıyor.
Bu nedenle, birlikte çalıştıkları sanat koleksiyonerlerinden de yardım alarak, ofis mobilyalarından duvar tasarımlarına kadar pek çok yerde sanat objeleri kullanmışlar.
İnsanların yaşamaları, çalışmaları, öğrenmeleri ve oynamaları için tasarım yaptıklarını belirten ekip, yeni ofis tasarımlarında da aynı amaçları devam ettiriyor.
Etrafa dağıtılan sanat objelerinin, ofis mekanları içerisinden izlenebilmesini ve böylece çalışanlar için rahatlatıcı bir unsur haline gelmeleri için duvarları şeffaf olarak tasarlamışlar.
Ana ofis temasının daha güçlü vurgulanabilmesi için sadelikleriyle dikkat çeken cam ofis bölmeleri, alüminyum doğramalar ile tasarıma bütüncül bir yaklaşım sergiliyor. Ofis içerisinde şeffaflığı yakalamak ve çalışanlar arasındaki iletişimi güçlendirebilmek adına görsel ayırıcılara ofiste yer verilmemiş.
Cam ayırıcıların yarattığı abartıdan uzak sadelik, ortak kullanım alanlarında da mekan kurgusu olarak devam ediyor. Tıpkı bir ev ortamı gibi tasarlanan bu kamusal alanlar, aynı anda farklı işlevlere de cevap verebilme potansiyeline sahip.
Fotoğraflar: Jasper Sanidad
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder