31 Ekim 2019 Perşembe

BÖLME ELEMANLARININ MEKÂNA KAZANDIRMASI GEREKEN NİTELİKLER


1. Mahremiyet: Hem görsel, hem de işitsel olarak sağlanmalıdır. Görsel olarak, fiziksel müdahalelerin en az olduğu, çalışanın görülmediği, gizli konuşmalara imkân veren bir durumdur. Akustik kontrol ise, istenmeyen, rahatsızlık veren, makina ve konuşma seslerinin en aza indirildiği bir durumdur. Büronun genel gürültü düzeyini kontrol için belirli bazı akustik metotlar ve araçlar da kullanılmalıdır. Şu noktalara dikkat etmelidir;
- Görsel ve akustik kontrol sağlanırken, görsel ilgiyi dağıtmamaya ve mekân niteliğini zedelememeye özen göstermelidir.
- Panel ve bölmelerin yükseklikleri değişik kullanılmalıdır. Aksi takdirde labirent etkisi yapar.
- Tavan yüksekliğindeki bölmelerle çevrelenmiş bir alan çalışanın aklının karışmasına yol açar ve monotonluk, sıkıntı etkisi yapar.

2. Kişisel konfor: Ofis çalışanlarının konforu, uygun kullanılan mobilyalar ve çevresel elemanlara bağlıdır. Çalışanların, psikolojik gereksinmeleri doğrultusunda planlanmış detaylar önemlidir. Bireysel konforun sağlanması için; göz hizası çizgisi (görüş hattı); çalışanın hareketinden rahatsız olmamak için, oturduğu yerden etrafı görmemesi istenir. Bu nedenle göz hizası önemlidir. Bölmelerle kuşatılma; çalışma alanı kısmi yükseklikteki panellerle çevrilmelidir. Bireysellik; benin duygusunu ve güvenlikte olma isteğini birleştirerek, değişik yükseklik açılarda yerleştirilen mobilyalarla sağlanır. İletişim, haberleşme; mahremiyet ve açıklık arasındaki denge iş etkinliğini gösterir. Kişisel mahremiyet ihtiyacı, kişinin iletişim ihtiyacı ile dengelenmelidir. Dikkatle yapılan işlerin, eylemlerin verdiği sinirlilik duygusu, görsel ve iletişimsel rahatlamayla atılmalıdır. Bu da açık alanlar, pencereler, alçak bölmeler, diğer çalışanlarla konuşma olanağının sağlanması ile mümkün olur.

3. Estetik: Çalışanların üzerinde gittikçe artan fiziksel ve ruhsal baskı, hoşnut verici alanları görme ihtiyacını arttırmaktadır. Sübjektif bir konu olmasına rağmen, tasarımcılar görsel ilgiyi şu noktalarla sağlayabilirler; Form ve renklerdeki ayrımlar; bölme ve panel yüksekliklerinin görsel rahatlamayı sağlayacak şekilde değiştirilmesi, malzeme ve dokudaki çeşitlilikler, çeşitli kaynaklardan elde edilen kaliteli aydınlatma, bitkilerin, sanat eserlerinin aksesuarların kullanılması.


BÖLME ELEMANLARININ KULLANIM ŞEKİLLERİ


Bölücü panellerin hangi şartlarda, ne şekilde kullanıldıklarına dair şöyle bir ayrım getirilebilir.

Derin ve sığ alanlarda; derin çalışma mekanlarında, bazı yönetici kademesindekilere ayrıcalık sağlamak amacıyla bölme elemanlarına ihtiyaç duyulur.

Yoğunluğun değişken olduğu mekanlarda; masaların bir arada bulunması suretiyle çalışma yüzeylerinin paylaşılması söz konusudur. Bu şekillerde mahremiyet ve bölünme sağlanması, çalışma alanlarının değişik şekillerde düzenlenmesiyle, belki de bölücü panellerin ya da diğer depolama dosyalama birimlerinin yardımıyla olabilir. Düşük yoğunluklarda, çalışma alanlarının ayrılması ve mahremiyet sağlanması istenebilir.

İş türü; bazı ofislerde çalışma alanlarının ilişkili olması nedeniyle yakın olma, belge alışverişinde bulunma ihtiyacı vardır. Bazılarında ise tam tersi bir durum olarak bağımsız çalışmak durumunda olan, zaman zaman bir masa etrafında bir araya gelen çalışanlar söz konusudur.



BÖLME ELEMANLARINA AİT PERFORMANS ÖZELLİKLERİ


Ateşe karşı dayanıklılık için yarım, bir, bir buçuk veya iki saatlik korunmaya dayalı performans gösterecek şekilde kriterler oluşturulabilir. Yüzeyin alev yayma özelliği diğer bir kriterdir. Kolay tutuşabilir malzemelerin bölmelerde kullanılmaması gerekir. Camlı bölmeler kullanılacaksa ateşe dayanıklılığı konusunda testler sonucu detaylandırılmış olmaları gerekir.
Güvenlik konusunda bölmeler, döşeme ile strüktürel sınırlar arasında olmalıdır, mahremiyet, özel akustik düzenlemelerle sağlanmalı, girişlerdeki (sirkülasyondaki) başıboşluk yapısal bir bütünlükle engellenmelidir.
Akustik performans, bölmeler arasındaki ses geçirimine ilişkin ayarlama alanların fonksiyonları, komşu alanlardaki gürültü frekansı ve düzeyi, arkadan gelen gürültü düzeyi verilerine göre yapılmalıdır. Fondaki gürültünün büyüklüğü, bunları kontrol etme güçlüğünü de beraberinde getirir. Ses emici özellikler kazandırmak, gürültü yayan mekânlarda ise sesi geri döndürücü özellikler kazandırmak gerekir. Bu konuda kapılar, camekanlar, bölmelerin çevresel detayları, tavan konstrüksiyonu, döşemeler, havalandırma kanalları, ışıklandırma düzeneği, servis bacaları unsurlarına dikkat etmek gerekmektedir.
Strüktürel dengeye ilişkin üç özellik söz konusudur. Kendi başına ayakta durma özelliği; Bu konstrüksiyona ve sabitleştirme işlemine ilişkin bir problemdir. Dümdüz ve belli bir düzende kaplanmış şekillerde sonradan tepe bağlantıları sorun olmaktadır. Eğer yapısal sınırlara uzanmıyorsa, tavan bölmelerine bağlantılı bir takım desteklerden yararlanmak ve detayları bütünde düşünmek gerekir. Alanlarda değişikliğin söz konusu olduğu mekânlarda dengeyi tavan bağlantısıyla sağlamak doğru değildir. Darbelere karşı koyma özelliği; bölmeler, kapı çarpması gibi gündelik darbelere dayanmalıdır. Ayrıca yangın çıkışlarının yakınındaki bölmeler boşalma anında oluşan basınca dayanıklı olmalıdır. Üzerindeki yüklere dayanma özelliği; üzerine konan, monte edilen aksesuarları, dayanan dolapları karşılayabilmelidir.
Yardımcı elemanlar,
Camlı bölmeler, Güvenlik açısından görüntünün sağlanması istendiğinde veya ferahlık duygusu oluşturulmak istendiğinde tercih edilir. Akustik performans için çift veya uçlu cam düşünülebilir. Cam bölmelerin kişiler tarafından fark edilebilmesi için; boyama ve işaretlendirme, camın çerçevelendirilmesi, bir takım nokta, çizgi gibi belirticilerin yapıştırılması önerilir.
Servis bağlantıları,
Kapılar, bölücü paketin bir parçası olarak ele alınmalıdır. Düzenleme; koridor ve sirkülasyon alanlarında, kapılardan mobilya, araç gereçlerin geçeceği düşünülmeli. Yangın; alev geçişine dayanma periyodu, duman kontrolü, işaretler, kapı menteşeleri. Şeffaf paneller; Özellikle kapalı bölmelerde güvenlik için görsellik istenir. Bu da, kapıdaki şeffaf bir panel veya yan aydınlatma ile sağlanır. Güvenlik; kapılara takılan bilgisayarlı alarmlarla sağlanabilir. Kapı menteşeleri; ateşe, güvenliğe uygun, acil çıkışlar durumunda kolaylıkla açılan, darbeler karşısında dayanaklı olması beklenir.
Bitirmeler; aşınmaya karşı dayanıklı, onarım kolaylığına sahip, ateşe karşı dayanıklı, estetik olmalı.

BÖLÜCÜ PANELLER


Duvarların yerine kullanılan, değişik boyutlarda üretilen hafif, hareketli elemanlardır. Bölmeler, çerçeve ve iç panolardan oluşmaktadırlar. Tasarımcının genel yaklaşımına göre çerçevelerin yapımında hafif metal, özel alaşımlı plastik vs. gibi özel profillerden, iç panolar ise antistatik kumaş, halı, laminat, kaplamalı sunta cam ya da pleksi gibi malzemelerden yararlanılmaktadır. Özel bağlantı sistemleri ile birbirine kenetlenen bu bölmelerin bir diğer özelliği sesi mümkün olduğunca emecek şekilde yapılmalarıdır. “Her türlü gürültü büro etkinliğini düşürür” ilkesiyle tutarlı olarak ses yalıtımı ofis tasarımında en önemli faktörlerden biri olarak ele alınır.

Şu çeşitleri vardır;

  • Tavan Yüksekliğindeki Paneller;

Bunlar, bir duvarın özelliklerinin yanında, adaptasyon özelliği de gösterirler. Ses, Işık, sıcaklık kontrolü sağlarlar. Ağaç, metal ve camdan oluşabilirler. Tavan yüksekliğindeki bu panellerin kullanımında tavan özellikleri önem kazanır. Örneğin, asma tavanlar kanalların bağlanmasında yeterli rijitliği sağlar, fakat hafif konstrüksiyonlu asma tavanlarda rijitliği sağlamak için baca veya uygun bir malzeme yardımıyla bir dayanak oluşturmak gerekir.

  • Kısmi Yükseklikteki Paneller

Ağaç, metal ve camdan oluşurlar. Yeterli mahremiyeti sağlamak ve alanın genel hizmetlerine imkan vermek durumundadır.

  • Raylı Birimler - Tezgahlar - Banka Paravanları


SEPERASYON SİSTEMİ


Açık büro sistemlerinin gelişmesiyle birlikte mobilya sektörü, geçmişte hiç gündeme gelmemiş bir mobilya türünü icat etmek zorunda kaldı; SEPERATÖRLER. Geniş bir mekanın duvar gibi kalıcı ve kesin engellerle bölünmeyip, hafif ve geçici elemanlarla örgütlenmesi anlamına gelen açık büro, kaçınılmaz olarak farklı işlev alanlarını birbirinden koparan seperatörlerin kullanımını gerektirmektedir. Bugün böylesi büro mekanlarında içinde amaçlanan mahremiyet ya da kapalılık gereksinmesini elde edecek nitelikte sayısız seperasyon sistemi üretilmektedir. Bunlar iki kullanım alanını birbirinden ayıran yalın ve hafif panolardan, çok işlevli karmaşık dolap seperatörlere dek uzanan geniş bir seçenek dizisi oluşturmaktadır. Hatta çalışma masası, dolap ve seperatörü birlikte bir bütünsel mobilya kombinasyonu olarak çözümleyen sistemler de tasarlanmıştır.

Dünyanın her yerinde yaygın bir şekilde kullanılan bu sistemlerin özel gereksinmelere uyarlanabilir boyut ve nitelikte sayısız çeşidi bulunmaktadır.

Açık ofis tasarımında mobilyaların seçimi ve yerleştirilmesi de bu konuda büyük rol oynar. Yansıma ve ses dağılımı hesaplanarak çalışma alanlarının sesten korunmaları ile çağdaş bir büro için gerekli ferah, rahat ve mahremiyet de içeren sistemli bir çalışma ortamı yaratılabilmektedir. Masaların yan ya da ön yüzlerine monte edilebildikleri gibi tek başlarına da ayakta durabilen bu bölmeler genellikle L, Z, U gibi biçimlerde tasarlanmaktadırlar. Ayrıca, bölme görevleri dışında, kullanıcının dolap, raf, aydınlatma, kablo, cihaz gibi gereksinimlerini de ilave parça ve donatılar yardımıyla üstlenebilmektedirler.

OFİS BÖLME SİSTEMİ İLE OLUŞAN MODÜLER ÇALIŞMA ALANLARI


Elverişli ofislerin oluşması, günlerinin bir kısmını büro mekanlarında geçiren kişileri büroda rahat bir çalışma ortamı yaratmaya itmektedir. Bu amacın gerçekleştirilmesinde modüler ofis donanımının önemli bir yer tutup verimliliği de artıracaktır.

Günümüzün modern ofisleri, son on yılın getirdiği teknolojik gelişmelerden yararlanabilecek şekilde tasarlanmaktadır. Ofiste çalışma, hem tek kişi, hem de ekip halinde olabileceği için büro mekanı ile kişiler arasında sıkı bir ilişki kurulurken, ekipler arasındaki bilgi akışı ve haberleşmenin kolaylaştırılması kadar, mekanın tekil çalışmaya da elverişli kılınması gerekir. Bu da değişik ölçülerde ofis bölme sistemleri ile sağlanabilmektedir.

Mekanları bölme eğilimi 1970'lerin ilk yıllarında ilk olarak Hollanda'dan başlamıştır. Mekanı bölme eğilimi ile mekanların değişik amaçlı kullanım eğilimleri doğmuştur. Derin ofis mekanlarında mobilya düzenleme planlarının yapılması yolundaki önemli değişim, ofis mobilyasının 50 ve 60'lı yıllardakinden farklı olarak, sabit duvar veya demontable bölmelerin yerine mekanı tanımlayan ve bölme işlevini yüklenen elemanlar haline gelmesine yol açtı.


15 Haziran 2019 Cumartesi

ÇALIŞMA ALANLARINDA SES YALITIMI SAĞLAMANIN 3 ETKİN YOLU


Çalışma alanlarının tasarımı ve düzeni oldukça önemlidir. Çalışma mekanları verimliliği ve iletişimi artırmalı, çalışanların mutlu ve rahat hissetmesi için yeterli gün ışığına sahip olmalıdır. Bu mekanlar için bir diğer önemli unsur ise ‘akustik’tir.

Açık ofislerdeki iletişim ortamının çalışanların verimliliğini artırdığı bilinmektedir. Gittikçe daha fazla ofis, açık plan kurgusunu tercih ederken, ses yalıtımı sağlanmış toplantı odalarına olan ihtiyaç da artmaktadır. Çünkü, toplantı odaları önemli görüşmelere ev sahipliği yapar.



    İYİ OFİS BÖLME P100 SİSTEM


      Birkaç basit düzenleme ile çalışma alanlarınızdaki gürültü kirliliğini azaltabilirsiniz:


      1. Akustik Bölme Sistemleri
Pek çok modern ofis, toplantı odalarını ve dinlenme alanlarını oluşturmak için cam ya da dolu bölme sistemlerini kullanmaktadır. Tamamen ses yalıtımlı bir alan yaratmak zordur ancak ofislerinizde bu ürünleri kullanarak gürültüyü minimize edebilirsiniz.  Dolu bölmeler cam bölmelere göre daha fazla yalıtım sağlasa da, çift cam uygulamaları ve akustik kapılar ile konforlu ve yalıtımlı mekanlar elde edilebilir.

2. Tavan Panelleri

Akustik duvar ya da bölmelere sahip olabilirsiniz ancak iyi bir yalıtım için akustik tavan panelleri de gereklidir. Tavan panelleri sesleri absorbe ederek yalıtılmış bir mekan sunar.

3. Mobilyalar
Bir ofisi tasarlarken şüphesiz en eğlenceli  kısım mobilyaları düzenlemektir. Daha fazla mobilya ile boş alanları doldurarak yalıtım sağlayabilirsiniz. Ancak mobilya seçiminde daha yumuşak dokulu ürünleri tercih etmek, duvarlara tablolar asmak ve zemini ses emiciliği yüksek ürünlerle değiştirmek de göz önünde bulundurulmalıdır.  Bitkiler de sesin absorbe edilmesine katkı sağlarken, hem mekan kalitesini hem de çalışanların havasını olumlu yönde değiştirir.
Ayrıca, yüksek sırtlığa (high-backed) sahip sandalye ve koltuklar da ofislerde tercih edilebilir. Böylece kişiler için hem özel bir alan oluşur hem de bu mobilyalar konuşma seslerini absorbe eder.


  İYİ OFİS BÖLME P75 SİSTEM



 İYİ OFİS BÖLME SEPERATÖR SİSTEM